GİRİŞ
Bu çalışma İstanbul
Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim
Teknolojileri Eğitimi, Eğitimde Kalite dersi kapsamında
Eğitimcinin Etkili Konuşmasının önemi, öğrencilerin beklentileri ve
öğretmenlerin eksiklerini saptamak ve gerekli çalışmaların ilgili makamlarca
başlatılmasını sağlamak yapılmıştır.
Eğitimcinin Etkili
Konuşması, diksiyonunun eğitimdeki önemi üzerine yapılan araştırma kapsamında
hazırlamış olduğum raporum 4 bölümden oluşmaktadır. Konuyla ilgili başlıklar ve
tanımları Planla basamağında detaylı olarak verilmiştir. Asıl hedef Diksiyon Eğitiminin mezun olmak
üzere olan öğretmen adaylarına tıpkı formasyon gibi zorunlu kılınmasıdır.
Eğitimin sağlanması için süreçler, izlenilmesi gereken yollar çalışmanın yinr Planla kısmında basamak basamak
gösterilmektedir. Problemin sayısal verilerle de desteklemek adına Memnuniyet Anketi yapılmış olup
detayları ve sonuçlarına Uygula ve Kontrol et basamaklarında verilmiştir.
Memnuniyet Anketi
sonuçlarının değerlendirilmesi, eksik ve yanlışların belirlenmesine Önlem Al basamağında yer verilmiştir.
Yararlanılan kaynaklar sayfası ve kullanılan bazı içeriklerin dosya uzantıları
belirtilmiştir.
PLANLA
A.
EĞİTİM NEDİR?
Eğitimi bireyin davranışlarında kendi yaşantısı
yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci olarak
tanımlanmaktadır. Eğitim; kişinin zihinsel, bedensel, duygusal, toplumsal yeteneklerinin ve
davranışlarının istenilen doğrultuda geliştirilmesi, ya da ona bir takım
amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki
çalışmaların tümüdür. Eğitimi en yaygın ve bilindik kullanımıyla; bireylerin
davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı ve istendik (eğitimin
amaçlarına uygun) değişmeler meydana getirme sürecidir diye tanımlayabiliriz.
Bu tanıma göre;
-
Eğitim bir süreçtir.
-
Eğitim sürecinde, bireyin davranışlarının istenilen yönde değiştirilmesi amaçlanmaktadır.
-
Bireyin davranışlarındaki değişme kasıtlı olarak gerçekleştirilmektedir.
-
Eğitim sürecinde bireyin kendi yaşantıları esas alınmaktadır.
B.
İLETİŞİM NEDİR?
İletişim,
sözlü veya sözsüz mesajların (duygu, düşünce, davranış ve bilgi) en az iki kişi
arasında alışverişi ile mümkün hale gelir. Sözlü mesajlar daha çok
fikirlerimizi yansıtırken, sözsüz mesajlarımız ise kendi iç dünyamızla
ilgilidir. Sözsüz mesajlar duygu ve düşüncelerimizi gerçekçi bir şekilde
yansıtır.
İletişim,
dil kullanarak ya da kullanmaksızın insanlar arasındaki duygu, düşünce ve
yaşantıların ifade edilme yöntemidir. Diğer bir tanımda ise gönderici ve alıcı
konumundaki iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce,
davranış ve bilgi alışverişidir.
C.
DİKSİYON NEDİR?
Duygu ve düşüncelerimizi anlaşılır
bir şekilde ifade etmek aynı zamanda jest, mimik ve tonlamaları doğru
yerde kullanabilmesi yani kısaca, güzel konuşama sanatına diksiyon denir.
1. EĞİTİMCİNİN
ETKİLİ KONUŞMASININ (DİKSİYONUNUN) ÖNEMİ
1.1.LANGLOİS VE ZALES
1980’DEN BERİ YÜRÜTÜLEN ARAŞTIRMALAR ÜZERİNE YAPTIKLARI ANALİZLERİ ESAS ALARAK
BİR ETKİLİ ÖĞRETMEN PROFİLİ GELİŞTİRDİLER:
·
Dersleri mümkün
olduğunca az kesintiyle anlatırlar.
·
Dikkat dağıtıcı
unsurları ortadan kaldırmaya çalışırlar.
·
Konu dışı sözlerden
kaçınırlar.
·
Açık, somut bir dil
ve öğrencilerin seviyesine uygun kelimeler kullanırlar, göz iletişimi kurarlar
ve destekleyici tepkilerde bulunurlar.
·
Öğrencilerin
kendilerinden istenileni aldıklarından emin olmak için direkt sorular sorarlar.
·
Öğrencilerin sadece
başarılarını değil, içinde bulundukları süreci de vurgulayarak överler.
1.2.CRUİCKSHANK’IN ‘ETKİLİ
ÖĞRETMENİN SAHİP OLDUĞU 7 MESLEKİ BECERİLER’ ARAŞTIRMASINDA ŞÖYLE BAHSETMİŞTİR:
·
Öğretmen konuşma
yeteneğini geliştirmeli
·
Konuşma hızı, ses
tonu ve beden diline dikkat etmeli
·
Yıl
boyunca tüm dersleri aynı biçimde, aynı etkinliklerle ve monoton bir ses
tonuyla anlatmak öğrenmeyi olumsuz yönde etkiler.
·
Öğrencilere
gülümseme, göz iletişimi kurma, yakın durma ve yerinde kullanıldığında kahkaha
bile destek ve ilgiyi ifade eden pekiştireçler olabilir.
1.3.ARTEA
YA GÖRE ETKİLİ ÖĞRETMEN:
·
Neyi niçin
öğrettiğini bilir, isteklerini öğrencilere açıkça belirtir.
·
Nasıl soru
soracağını, öğrenciyi nasıl motive edeceğini bilir.
·
Açık ve tutarlı
bir iletişim ve yönetim becerisine sahiptir.
·
Öğrencilerin
kendisi hakkındaki değerlendirmelerini dikkate alır.
·
Ders anlatırken
metne mutlak anlamda bağlı kalmaksızın konuşur.
1.4.AMERİKAN OKUL
YÖNETİCİLERİ TOPLULUĞU
1.
Yönetim ve öğretim teknikleri
·
Problemler
yaygınlık kazanmadan çözerler
·
Problemler
yaygınlık kazanmadan çözerler
·
Sistematik
ve çeşitli öğretim teknikleri kullanırlar
·
Alanlarında
bilgilidirler ve öğrencilerin ihtiyaçlarını dikkate alırlar
·
Oldukça
esnek, istekli ve imajinatiftirler
·
Kendi
yeteneklerine güvenirler ve öğrencileri için yüksek başarı beklentisi
geliştirirler
·
Demokratiktirler
ve öğrencilere sıcak, şefkatli ve ilgili davranırlar
·
Öğrencilerle
sadece sınıf içinde değil sınıf dışında da iletişim halindedirler.
Araştırmanın sonuçlarının bir kısmı bu
şekildedir.
1.5.JENSEN VE KILEY
2. Etkili öğretmenler hem ne
öğreteceklerini hem de nasıl öğreteceklerini çok iyi bilirler.
3. Etkili öğretmenler çok geniş
bir öğretim becerisine ve bunları uygun zamanlarda kullanabilme yeteneğine
sahiptirler.
4. Etkili öğretmenler öğrenmeyi
kolaylaştıran bir tutum sergilerler. Sıcak ve olumlu bir iklim bu öğretmenlerin
sınıflarında hemen göze çarpar.
1. EĞİTİMCİNİN
ETKİLİ KONUŞMASI ÜZERİNE YAPILACAKLAR
İletişim, insan
ilişkilerinde olduğu gibi öğretmen-öğrenci için de çok önemli bir yere
sahiptir. Belki hepimiz iletişim kurabiliyoruz fakat bir kısmımız hala iyi
iletişim kurmakta güçlük çekiyor.
Bazen hitap ettiğimiz
kitleye göre şekil almamız gerekir. Ben Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri
Öğretmenliği okuyan bir öğrenciyim. İlkokul, ortaöğretim belki de lisans
öğrencileriyle muhatap olacağım. Kendimi
ifade edemedikçe, bilgilerimi karşı tarafa aktaramadığım, anlaşılamadığım
sürece bilgilerimin sadece benim için bir anlamı kalır.
Bölgeden bölgeye değişen
sınıf mevcutları, ülkemizdeki başlıca sorunlardan biridir. Küçük kasabalarda
maksimim 20 kişilik sınıflar varken, büyük şehirlerdeki 50+ kişilik sınıflarda
öğrenciyi gözlemlemek bir yana dersi anlatabilmek bile büyük başarı. Bana göre
kalabalık sınıflarda yapılabilecek en mantıklı şey öğrencileri teste tabii
tutmak, yani ders ay başında ve ay sonunda yapılacak anketler. ‘Memnuniyet
Anketi’ buna örnek olabilir. Bu sayede öğretmen onlarla daha rahat iletişim
kurabilir. Öğrenciler, düşüncelerinin önemsendiğini ve bu doğrultuda dikkate
alındığını fark edince derse olan ilgileri artmaya başlayabilir.
1.1.
SES TONU
Sizlerde bilirsiniz ki
tekdüze bir ses tonuyla 40 dakika boyunca ders anlatan bir öğretmen karşısında
öğrencilerin bir kısmı ya esner ya da uyuklar.
Bir eğitimcinin karşısında görmek istediği öğrenci tablosu elbette bu
değildir ve gerçekten sinir bozucu bir durumdur.
Burada yapılması gereken,
öğretmenin ses tonunu birden yükseltmesi,
- ‘EVET, ARKADAŞLAR!’, diyerek bu şekilde öğrencileri bir an kendine
getirebilir.
1.2.
BEDEN DİLİ
İnsanlar
konuşmadıkları zaman anlaşılmadıklarını düşünür. Bizi ele veren bir beden
dilimiz vardır. Aslında bir eğitimci içinde bu böyledir. Öğrenci dikkatli bir
gözlemcidir. Yüzde en dikkat çekici yer
gözlerdir. İki insan arasında iletişim göz göze gelmeyle başlar. Sınıfta da
öğretmen ve öğrencilerin arasındaki iletişim göz teması ile kurulmaktadır. Bu
durum, öğrencilerin ilgisinin çekilmesi ve ders boyunca ilginin canlı tutulması
açısından yararlı olacaktır.
1.3.
JEST VE MİMİK
Etkili konuşma sadece sesle olacak bir şey değildir,
göz teması ve görsel etkileşim de önemlidir.
Öğrenci öğretmenini sadece dinlemez aynı zamanda
gözlemler, bu durumda öğretmenin jest ve mimiklerini aktif olarak
kullanabilmesi gerekir.
Öğrenilmelidir ki jest ve mimik kullanımı
abartılmamalı, göz yormamalıdır. Mesela öğrencilere ders anlatırken elinize bir
kalem alıp kalemle oynarsanız dinleyenlerin dikkatini dağıtmış aynı zamanda
kendinize güvenmediğinizi karşı tarafa aksettirmiş olursunuz. Bu durum iyi bir
konuşmacının dikkat etmesi gereken bir husustur.
SÜREÇ
TANIMLAMA FORMU
|
Tarih : 08.01.2016
Güncelleme No: 1.0
|
|||||||||||||||
Sürecin
Adı : Eğitimcinin etkili konuşması için yapılacaklar
|
Sürecin
Sahip/Sahipleri : Seda KOCAMAN
|
|||||||||||||||
Sürecin
Uygulayıcıları : Öğretmenler
|
||||||||||||||||
Sürecin
Amacı : Öğretmenin öğrenci üzerinde etkisini arttırma
|
||||||||||||||||
Süreç
Performans Kriterlerini Raporlama Sıklığı : Dönem sonunda raporlama yapılır.
|
||||||||||||||||
Bu Süreçten Yararlananlar
|
Tedarikçi
|
Girdi
|
Sürecin Açıklaması
|
Çıktı
|
·
Eğitimi
verecek eğitmenler
·
Eğitimin
verileceği ortamı sağlacak ilgili birimler
·
Eğitimde
kullanılacak materyalleri hazırlayacak öğretim elelmanları
|
·
Öğrenci
·
Öğretmen
·
Eğitimin verileceği mekânlar
·
Eğitimde kullanılacak materyaller
|
|
|
|
|
HAZIRLAYAN
SEDA KOCAMAN
|
ONAYLAYAN
ZERRİN AYVAZ REİS
|
SÜRECİN AÇIKLAMASI (EK-1)
ANA
SÜREÇ
|
ALT
SÜREÇLER
|
DETAY
SÜREÇ
|
FAALİYETLER
|
EĞİTİMCİNİN ETKİLİ KONUŞMASI İÇİN
YAPILACAKLAR
|
1.
Eğitimcinin, etkili konuşmanın önemi ile
ilgili araştırmaların incelenme süreci
|
1.1.
MEB’in
geliştirdiği ‘Eğitim-Öğretim Ortamında
Etkili Sözel İletişim’ makalesinin
incelenmesi
|
·
Makale
proje komisyonu tarafından detaylıca incelenir.
·
Eksikler
ve gerekli olan konular maddeler halinde yazılı olarak belirlenir.
|
1.2.
Cruickshak ve arkadaşlarının ‘Etkili Bir
Öğretmenin Sahip Olduğu 7 Mesleki Beceri’ makalesinin incelenmesi
|
·
Komisyonca
kabul gören mesleki beceriler hazırlanacak olan ilgili projeye eklenir.
|
||
1.3.
Langlois
ve Zales’in 1980’den beri yürüttükleri araştırmaları sonucu elde ettikleri
analizler esas alınarak Etkili Bir
Öğretmen Profili makalesinin incelenmesi
|
·
Çalışma
incelendikten sonra etkili bir öğretmen profili oluşturmak için yardımcı
fikirler alınır.
|
||
1.4.
Amerikan
Eğitim ve Araştırma Topluluğu’nun oluşturmuş olduğu, ‘Öğretmen Etkililiğinin Ölçütü’ makalesinin incelenmesi
|
·
Çalışma
incelenerek öğretmen etkililiğinin ölçütü ile ilgili fikirler alınır, gerekirse makalenin içeriğine yer verilir.
|
||
2.
Eğitim
alan öğretmenlerin gözlemlenme ve değerlendirilme süreci
|
2.1.
Öğretmenlerin
eğitim verirken gözetmen tarafından gözetilmesi
|
·
Öğretmenin
eksikleri belirlenerek verimliliği arttırılır.
|
|
2.2.
‘Memnuniyet Anketi’ sonucunda ‘öğretmenin
etkili konuşması nasıl olmalıdır, güzel konuşmanın ve ses kontrolünün önemi
vs…’ gibi konularda çıkarımların yapılması
|
·
Anketler
yapılır ve öğrencilerin fikirleri alınır.
1.
Her
dönem sonu öğrencilere öğretmenin etkililiği ile ilgili değerlendirme
yaptırılır.
2.
Öğrencileri
ilgili konuya dâhil edip daha aktif olmaları sağlanır.
|
||
3.
Yüksek
Öğretim Kurumunca Diksiyon Eğitimi konusunda çalışmaların başlatılma süreci
|
2.2.
MEB’e
bağlı diksiyon kurslarının açılması
|
·
Açılan
kursların materyal ihtiyacı sponsorlar tarafından karşılanır.
·
Eğitimi
diksiyon konusunda yetkinlik kazanmış öğretmenler verir.
|
UYGULA
KONTROL ET
ANKET SONUÇLARI
SONUÇ
‘Eğitimcinin
etkili konuşmasının öğrenci üzerindeki etkileri’ yle
ilgili 8 soruluk bir anket hazırlanmıştır. 219 kişinin katılımıyla gerçekleşen
‘Memnuniyet Anketi’ nden çıkan sonuçlar şöyledir:
Verilerden çıkan
sonuçlara göre eğitimcinin etkili konuşması şu şekilde olmalıdır;
1. Öğretmen
ders boyunca yüksek sesle değil çoğunlukla yüksek sesle ders anlatmalıdır. Aynı zamanda monoton bir ses tonuyla ders
anlatılmaması gerekmektedir, vurgu tonlamalara dikkat edilmeli, sesi aynı ton
kullanmamalıdır. Bu karşı tarafın gönderdiğiniz iletiyi reddetmesine neden
olmakla birlikte birçok ilgili öğrencinin öğrenme isteğini söndürmektedir.
2. ‘Konsantre
sorunu yaşıyor musunuz?’ sorusuna verilen yanıtlar her ne kadar (91 kişi) %41,6 lik dilim ‘Bazen’ i işaretlemiş olsa da
Çoğunlukla seçeneğini (74 kişi) %33,8 ve
‘Her zaman seçeneğini işaretleyen (31 kişi) %14,2’luk kısım göz ardı
edilemez bir sonuçtur. Bu konu da ‘Derste Dikkat Dağınıklığı’ ile ilgili
araştırmalar yapılmalıdır.
Katılan kişilerden %41,6’sı derslerde
bazen &33,8’i ise çoğunlukla konsantre sorunu yaşadığını belirtmiştir. Buna
yönelik diğer soruda belirtmiş olduğumuz ‘öğretmenin konuşma biçimi derse
odaklanmanızı etkiliyor mu?’ sorusuna katılımcıların %58,9’ u her zaman
yanıtını vererek eğitimcinin etkili konuşmasının, konuşma biçiminin öğrenciyi
nasıl etkilediğini göstermiş bulunmaktadır.
3. Bir
diğer konu ise öğretmenin öğrenciye karşı yaklaşımı ve kullandığı üslubun
önemi. Sürekli sert, despot bir şekilde öğrenciyle iletişim kurmak mümkün
değildir. Öğrencilere karşı yapıcı bir üslupla yaklaşmak özellikle yedi-on bir
yaş dönemi çocuğunun kişilik açısından başarıya karşı başarısızlık döneminde
olduğunun bilinmesi; öğrenciye akademik ve sosyal başarısı konusunda sürekli olumlu
mesajlar göndererek, sen yapasın, bugün daha iyiydin, çalıştın ve başardın,
denemeye değer, sana güveniyorum, yapacağını biliyorum vb. mesajlar ile
öğrencinin başarıya karşı motive olmasına destek olunması gerekmektedir.
Bunların aksine öğrenciye kırıcı bir üslup ile yaklaşıp her başarısızlığı
karşısında ona başarısızlığını yansıtmak, öğrenme isteğini kırmak kendisinin
başarısız olduğuna inanmasını ve ben
tembelim algısının onda yerleşmesine neden olur. Aldığı bu olumsuz mesajlar
nedeniyle öğrenilmiş çaresizlik başlar ve öğrenci kendini başarıya karşı kitler
gayret göstermez, emek harcamaz. Motivasyon insanlara her zaman iyi gelir.
İsteğin artmasıyla doğru orantılı olarak verimlilik ve başarı da artar.
4. Proje
konusuyla bütün olarak ilgili olan ‘Öğretmenin konuşma biçiminin derse
odaklanmanızda etkisi var mı?’ sorusunda elde edilen verilere göre doğrudan
ilgisi olduğunu göstermektedir.
5. Öğretmenin
üslubu, bilhassa öğrencinin sorunlarıyla ilgilenirken yapıcı olması
öğrencilerle olan iletişiminde önemli bir unsur olduğu anket sonucunda da belli
olmuştur.
6. Anketten
çıkan sonuçlar eğitimcinin jest ve mimiklerini doğru bir şekilde kullanabilmesi
yönündedir.
7. Güven
öğretmen ve öğrenci arasındaki önemli bağlardan biridir. Sonuçlarda zaten bu
yönde çıkmıştır.
8. Çıkan
verilere göre öğrencilerin büyük bir çoğunluğu (178 kişi) %81,3 ‘Hiçbir zaman’
yanıtını verirken (28 kişi) ‘Nadiren’, (4 kişi) %1,8 ‘Bazen’, (7 kişi) %3,2
‘Çoğunlukla’ ve (2 kişi) %0,9’luk bir oranla Her zaman yanıtını vermiş,
yüzdelik dilimi az bile olsa ‘Her zaman’
diyen kitlenin karşısında görmek istediği öğretmen tekdüze bir ses tonuyla ders
anlatması yönünde olabiliyormuş.
ÖNLEM AL
Proje geniş kapsamlı olduğu için PUKO
döngüsünün uygula basamağı da sanki eğitimciler Diksiyon Eğitimi almış, değerlendirmeye
tabii tutulmuş olarak yapılmıştır. Projenin gerçekten uygulanabilmesi için YÖK
gibi üst düzey kurumlarla görüşülmesi gerekli izinler alınabilmesi
gerekmektedir. Ben projemde maalesef bu konuda sorun yaşadım.
KAYNAKÇA
´ Gökalp.İ.(2009).
İlköğretim okulları için öğretmen el
kitabı. İstanbul : Akis Eğitim
´ Erol,
K.(2008, Ağustos). Eğitimde kalite arayışları ve eğitim fakültelerinin yeniden
yapılandırılması. Sosyal Bilimler, 21.
´ Şişman,
M. (2002). Öğretim liderliği. Ankara:
Pegem
´ Erdoğan,
İ. (2000). Okul yönetimi ve öğretim
liderdiği İstanbul: Sistem
´ Baştan,
S. (2009). Etkileşimli iletişim
tasarımı Ankara: Nobel
´ Çağlar,
K. (2017) Herkes için etkili iletişim
stratejileri Ankara: Adalet
´ Mevlüt,
G.(2014). İlkokul öğrencilerinin etkili öğretmen hakkındaki düşünceleri YYU Eğitim Fakültesi XI, 1, 114-128
´ Ulusoy,
Yılmaz. (2011, 1 Temmuz). Konuşmanın da adabı vardır… Erişim tarihi: 1 Aralık
2015,
´ Tatar,
Mustafa (2004, Haziran). Etkili öğretme. Erişim tarihi: 14 Aralık 2015,
´ Altun, Ebru. (2012, 23 Ekim). Soru
işareti adam. Erişim tarihi: 13 Aralık 2015,
Yorumlar
Yorum Gönder