Ana içeriğe atla

EĞİTİMDE DİKSİYONUN ÖNEMİ


GİRİŞ


Bu çalışma İstanbul Üniversitesi, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi,  Eğitimde Kalite dersi kapsamında Eğitimcinin Etkili Konuşmasının önemi, öğrencilerin beklentileri ve öğretmenlerin eksiklerini saptamak ve gerekli çalışmaların ilgili makamlarca başlatılmasını sağlamak yapılmıştır.
Eğitimcinin Etkili Konuşması, diksiyonunun eğitimdeki önemi üzerine yapılan araştırma kapsamında hazırlamış olduğum raporum 4 bölümden oluşmaktadır. Konuyla ilgili başlıklar ve tanımları Planla basamağında detaylı olarak verilmiştir.  Asıl hedef Diksiyon Eğitiminin mezun olmak üzere olan öğretmen adaylarına tıpkı formasyon gibi zorunlu kılınmasıdır. Eğitimin sağlanması için süreçler, izlenilmesi gereken yollar çalışmanın yinr Planla kısmında basamak basamak gösterilmektedir. Problemin sayısal verilerle de desteklemek adına Memnuniyet Anketi yapılmış olup detayları ve sonuçlarına Uygula ve Kontrol et basamaklarında verilmiştir.
Memnuniyet Anketi sonuçlarının değerlendirilmesi, eksik ve yanlışların belirlenmesine Önlem Al basamağında yer verilmiştir. Yararlanılan kaynaklar sayfası ve kullanılan bazı içeriklerin dosya uzantıları belirtilmiştir.

 

PLANLA


A.   EĞİTİM NEDİR?


Eğitimi bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci olarak tanımlanmaktadır. Eğitim; kişinin zihinsel, bedensel, duygusal, toplumsal yeteneklerinin ve davranışlarının istenilen doğrultuda geliştirilmesi, ya da ona bir takım amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar, bilgiler kazandırılması yolundaki çalışmaların tümüdür. Eğitimi en yaygın ve bilindik kullanımıyla; bireylerin davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla kasıtlı ve istendik (eğitimin amaçlarına uygun) değişmeler meydana getirme sürecidir diye tanımlayabiliriz. Bu tanıma göre;
-          Eğitim bir süreçtir.
-          Eğitim sürecinde, bireyin davranışlarının istenilen yönde değiştirilmesi amaçlanmaktadır.
-          Bireyin davranışlarındaki değişme kasıtlı olarak gerçekleştirilmektedir.
-         Eğitim sürecinde bireyin kendi yaşantıları esas alınmaktadır.

B.    İLETİŞİM NEDİR?


İletişim, sözlü veya sözsüz mesajların (duygu, düşünce, davranış ve bilgi) en az iki kişi arasında alışverişi ile mümkün hale gelir. Sözlü mesajlar daha çok fikirlerimizi yansıtırken, sözsüz mesajlarımız ise kendi iç dünyamızla ilgilidir. Sözsüz mesajlar duygu ve düşüncelerimizi gerçekçi bir şekilde yansıtır.
İletişim, dil kullanarak ya da kullanmaksızın insanlar arasındaki duygu, düşünce ve yaşantıların ifade edilme yöntemidir. Diğer bir tanımda ise gönderici ve alıcı konumundaki iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışverişidir.

C.   DİKSİYON NEDİR?


Duygu ve düşüncelerimizi anlaşılır bir şekilde ifade etmek aynı zamanda jest, mimik ve tonlamaları doğru yerde kullanabilmesi yani kısaca, güzel konuşama sanatına diksiyon denir.

1.    EĞİTİMCİNİN ETKİLİ KONUŞMASININ (DİKSİYONUNUN) ÖNEMİ


1.1.LANGLOİS VE ZALES 1980’DEN BERİ YÜRÜTÜLEN ARAŞTIRMALAR ÜZERİNE YAPTIKLARI ANALİZLERİ ESAS ALARAK BİR ETKİLİ ÖĞRETMEN PROFİLİ GELİŞTİRDİLER:


·       Dersleri mümkün olduğunca az kesintiyle anlatırlar.
·       Dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmaya çalışırlar.
·       Konu dışı sözlerden kaçınırlar.
·       Açık, somut bir dil ve öğrencilerin seviyesine uygun kelimeler kullanırlar, göz iletişimi kurarlar ve destekleyici tepkilerde bulunurlar.
·       Öğrencilerin kendilerinden istenileni aldıklarından emin olmak için direkt sorular sorarlar.
·       Öğrencilerin sadece başarılarını değil, içinde bulundukları süreci de vurgulayarak överler.

1.2.CRUİCKSHANK’IN ‘ETKİLİ ÖĞRETMENİN SAHİP OLDUĞU 7 MESLEKİ BECERİLER’ ARAŞTIRMASINDA ŞÖYLE BAHSETMİŞTİR:


·       Öğretmen konuşma yeteneğini geliştirmeli
·       Konuşma hızı, ses tonu ve beden diline dikkat etmeli
·       Yıl boyunca tüm dersleri aynı biçimde, aynı etkinliklerle ve monoton bir ses tonuyla anlatmak öğrenmeyi olumsuz yönde etkiler.
·       Öğrencilere gülümseme, göz iletişimi kurma, yakın durma ve yerinde kullanıldığında kahkaha bile destek ve ilgiyi ifade eden pekiştireçler olabilir.

1.3.ARTEA YA GÖRE ETKİLİ ÖĞRETMEN:


·        Neyi niçin öğrettiğini bilir, isteklerini öğrencilere açıkça belirtir.
·        Nasıl soru soracağını, öğrenciyi nasıl motive edeceğini bilir.
·        Açık ve tutarlı bir iletişim ve yönetim becerisine sahiptir.
·        Öğrencilerin kendisi hakkındaki değerlendirmelerini dikkate alır.
·        Ders anlatırken metne mutlak anlamda bağlı kalmaksızın konuşur.

 

1.4.AMERİKAN OKUL YÖNETİCİLERİ TOPLULUĞU


1.    Yönetim ve öğretim teknikleri


·       Problemler yaygınlık kazanmadan çözerler
·       Problemler yaygınlık kazanmadan çözerler
·       Sistematik ve çeşitli öğretim teknikleri kullanırlar
·       Alanlarında bilgilidirler ve öğrencilerin ihtiyaçlarını dikkate alırlar
·       Oldukça esnek, istekli ve imajinatiftirler
·       Kendi yeteneklerine güvenirler ve öğrencileri için yüksek başarı beklentisi geliştirirler
·       Demokratiktirler ve öğrencilere sıcak, şefkatli ve ilgili davranırlar
·       Öğrencilerle sadece sınıf içinde değil sınıf dışında da iletişim halindedirler. 
Araştırmanın sonuçlarının bir kısmı bu şekildedir.

1.5.JENSEN VE KILEY


2.     Etkili öğretmenler hem ne öğreteceklerini hem de nasıl öğreteceklerini çok iyi bilirler.
3.     Etkili öğretmenler çok geniş bir öğretim becerisine ve bunları uygun zamanlarda kullanabilme yeteneğine sahiptirler.
4.     Etkili öğretmenler öğrenmeyi kolaylaştıran bir tutum sergilerler. Sıcak ve olumlu bir iklim bu öğretmenlerin sınıflarında hemen göze çarpar.

1.    EĞİTİMCİNİN ETKİLİ KONUŞMASI ÜZERİNE YAPILACAKLAR


İletişim, insan ilişkilerinde olduğu gibi öğretmen-öğrenci için de çok önemli bir yere sahiptir. Belki hepimiz iletişim kurabiliyoruz fakat bir kısmımız hala iyi iletişim kurmakta güçlük çekiyor.
Bazen hitap ettiğimiz kitleye göre şekil almamız gerekir. Ben Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği okuyan bir öğrenciyim. İlkokul, ortaöğretim belki de lisans öğrencileriyle muhatap olacağım.  Kendimi ifade edemedikçe, bilgilerimi karşı tarafa aktaramadığım, anlaşılamadığım sürece bilgilerimin sadece benim için bir anlamı kalır.
Bölgeden bölgeye değişen sınıf mevcutları, ülkemizdeki başlıca sorunlardan biridir. Küçük kasabalarda maksimim 20 kişilik sınıflar varken, büyük şehirlerdeki 50+ kişilik sınıflarda öğrenciyi gözlemlemek bir yana dersi anlatabilmek bile büyük başarı. Bana göre kalabalık sınıflarda yapılabilecek en mantıklı şey öğrencileri teste tabii tutmak, yani ders ay başında ve ay sonunda yapılacak anketler. ‘Memnuniyet Anketi’ buna örnek olabilir. Bu sayede öğretmen onlarla daha rahat iletişim kurabilir. Öğrenciler, düşüncelerinin önemsendiğini ve bu doğrultuda dikkate alındığını fark edince derse olan ilgileri artmaya başlayabilir.

1.1.         SES TONU


Sizlerde bilirsiniz ki tekdüze bir ses tonuyla 40 dakika boyunca ders anlatan bir öğretmen karşısında öğrencilerin bir kısmı ya esner ya da uyuklar.  Bir eğitimcinin karşısında görmek istediği öğrenci tablosu elbette bu değildir ve gerçekten sinir bozucu bir durumdur.
Burada yapılması gereken, öğretmenin ses tonunu birden yükseltmesi,
- ‘EVET, ARKADAŞLAR!’, diyerek bu şekilde öğrencileri bir an kendine getirebilir.

1.2.         BEDEN DİLİ


İnsanlar konuşmadıkları zaman anlaşılmadıklarını düşünür. Bizi ele veren bir beden dilimiz vardır. Aslında bir eğitimci içinde bu böyledir. Öğrenci dikkatli bir gözlemcidir.  Yüzde en dikkat çekici yer gözlerdir. İki insan arasında iletişim göz göze gelmeyle başlar. Sınıfta da öğretmen ve öğrencilerin arasındaki iletişim göz teması ile kurulmaktadır. Bu durum, öğrencilerin ilgisinin çekilmesi ve ders boyunca ilginin canlı tutulması açısından yararlı olacaktır. 

1.3.         JEST VE MİMİK


Etkili konuşma sadece sesle olacak bir şey değildir, göz teması ve görsel etkileşim de önemlidir. 
Öğrenci öğretmenini sadece dinlemez aynı zamanda gözlemler, bu durumda öğretmenin jest ve mimiklerini aktif olarak kullanabilmesi gerekir.
Öğrenilmelidir ki jest ve mimik kullanımı abartılmamalı, göz yormamalıdır. Mesela öğrencilere ders anlatırken elinize bir kalem alıp kalemle oynarsanız dinleyenlerin dikkatini dağıtmış aynı zamanda kendinize güvenmediğinizi karşı tarafa aksettirmiş olursunuz. Bu durum iyi bir konuşmacının dikkat etmesi gereken bir husustur.



SÜREÇ TANIMLAMA FORMU



Tarih              : 08.01.2016
Güncelleme No: 1.0

Sürecin Adı : Eğitimcinin etkili konuşması için yapılacaklar
Sürecin Sahip/Sahipleri : Seda KOCAMAN

Sürecin Uygulayıcıları : Öğretmenler

Sürecin Amacı : Öğretmenin öğrenci üzerinde etkisini arttırma

Süreç Performans Kriterlerini Raporlama Sıklığı : Dönem sonunda raporlama yapılır.
Süreç Performans Kriterleri
Gelecek Dönem Hedefleri
Eğitimde diksiyonun önemi ve eğitimcinin diksiyonunun öğrenci açısından önemini, etkililiğini ilgili makama (YÖK) bildirmek ve konuyla ilgili araştırma sürecini başlatılmasını sağlamak
Belirlenen komisyonca yapılan araştırmalar sonucu hazırlanılan yönergeye göre Diksiyon Eğitimi’ni öğretmen adaylarının mezun olmadan önce almalarının zorunlu hale getirilmesi
Diksiyon eğitimi alan öğretmenlerin öğrencilerle iletişimi daha kolay sağlayabilmesi
Öğretmenin vermek istediği iletiyi öğrencinin doğru bir şekilde kavrayabilmesi
Öğretmenlerin jest ve mimiklerinin doğru kullanımı
Öğrencinin derse odaklanabilmesi
Öğrenciler tarafından öğretmenin iletişimini değerlendirmek için Memnuniyet Anketi düzenleme
Anket sonuçlarına göre öğretmendeki eksiklerin gösterilmesi ve giderilmesini sağlamak
‘Memnuniyet Anketi’ ne göre öğretmenin dinlenilebilirliğinde %60 artış
Öğrencinin derste başarısının artması


Bu Süreçten Yararlananlar

Tedarikçi

Girdi

Sürecin Açıklaması

Çıktı

·        Eğitimi verecek eğitmenler
·        Eğitimin verileceği ortamı sağlacak ilgili birimler
·        Eğitimde kullanılacak materyalleri hazırlayacak öğretim elelmanları


·        Öğrenci
·        Öğretmen
·        Eğitimin verileceği mekânlar
·        Eğitimde kullanılacak materyaller

  • Ek-1 yer almaktadır.





  • Sesini iyi kullanan öğretmenler
  • Eğitim alan öğretmenlerin ders anlatımlarında artan öğrenci aktifliği

  • Öğretmen
  • Öğrenci
  • Eğitim sisteminde bulunan toplum
















HAZIRLAYAN      SEDA KOCAMAN

ONAYLAYAN        ZERRİN AYVAZ REİS



SÜRECİN AÇIKLAMASI (EK-1)

 


ANA SÜREÇ
ALT SÜREÇLER
DETAY SÜREÇ
FAALİYETLER



EĞİTİMCİNİN ETKİLİ KONUŞMASI İÇİN YAPILACAKLAR





1.       Eğitimcinin, etkili konuşmanın önemi ile ilgili araştırmaların incelenme süreci

1.1.     MEB’in geliştirdiği  ‘Eğitim-Öğretim Ortamında Etkili Sözel İletişim’  makalesinin incelenmesi
·        Makale proje komisyonu tarafından detaylıca incelenir.
·        Eksikler ve gerekli olan konular maddeler halinde yazılı olarak belirlenir.

1.2.     Cruickshak ve arkadaşlarının ‘Etkili Bir Öğretmenin Sahip Olduğu 7 Mesleki Beceri’  makalesinin incelenmesi

·        Komisyonca kabul gören mesleki beceriler hazırlanacak olan ilgili projeye eklenir.
1.3.     Langlois ve Zales’in 1980’den beri yürüttükleri araştırmaları sonucu elde ettikleri analizler esas alınarak Etkili Bir Öğretmen Profili makalesinin incelenmesi

·        Çalışma incelendikten sonra etkili bir öğretmen profili oluşturmak için yardımcı fikirler alınır.
1.4.     Amerikan Eğitim ve Araştırma Topluluğu’nun oluşturmuş olduğu, ‘Öğretmen Etkililiğinin Ölçütü’ makalesinin incelenmesi
·        Çalışma incelenerek öğretmen etkililiğinin ölçütü ile ilgili fikirler alınır,  gerekirse makalenin içeriğine yer verilir.
2.       Eğitim alan öğretmenlerin gözlemlenme ve değerlendirilme süreci

2.1.     Öğretmenlerin eğitim verirken gözetmen tarafından gözetilmesi
·        Öğretmenin eksikleri belirlenerek verimliliği arttırılır.
2.2. ‘Memnuniyet Anketi’ sonucunda ‘öğretmenin etkili konuşması nasıl olmalıdır, güzel konuşmanın ve ses kontrolünün önemi vs… gibi konularda çıkarımların yapılması
·        Anketler yapılır ve öğrencilerin fikirleri alınır.
1.       Her dönem sonu öğrencilere öğretmenin etkililiği ile ilgili değerlendirme yaptırılır.
2.       Öğrencileri ilgili konuya dâhil edip daha aktif olmaları sağlanır.
3.       Yüksek Öğretim Kurumunca Diksiyon Eğitimi konusunda çalışmaların başlatılma süreci

2.2.     MEB’e bağlı diksiyon kurslarının açılması
·        Açılan kursların materyal ihtiyacı sponsorlar tarafından karşılanır.
·        Eğitimi diksiyon konusunda yetkinlik kazanmış öğretmenler verir.


UYGULA

 

KONTROL ET

ANKET SONUÇLARI
























 








 

SONUÇ


‘Eğitimcinin etkili konuşmasının öğrenci üzerindeki etkileri’ yle ilgili 8 soruluk bir anket hazırlanmıştır. 219 kişinin katılımıyla gerçekleşen ‘Memnuniyet Anketi’ nden çıkan sonuçlar şöyledir:
Verilerden çıkan sonuçlara göre eğitimcinin etkili konuşması şu şekilde olmalıdır;
1.     Öğretmen ders boyunca yüksek sesle değil çoğunlukla yüksek sesle ders anlatmalıdır.  Aynı zamanda monoton bir ses tonuyla ders anlatılmaması gerekmektedir, vurgu tonlamalara dikkat edilmeli, sesi aynı ton kullanmamalıdır. Bu karşı tarafın gönderdiğiniz iletiyi reddetmesine neden olmakla birlikte birçok ilgili öğrencinin öğrenme isteğini söndürmektedir.
2.     ‘Konsantre sorunu yaşıyor musunuz?’ sorusuna verilen yanıtlar her ne kadar (91 kişi)  %41,6 lik dilim ‘Bazen’ i işaretlemiş olsa da Çoğunlukla seçeneğini (74 kişi) %33,8 ve  ‘Her zaman seçeneğini işaretleyen (31 kişi) %14,2’luk kısım göz ardı edilemez bir sonuçtur. Bu konu da ‘Derste Dikkat Dağınıklığı’ ile ilgili araştırmalar yapılmalıdır.
Katılan kişilerden %41,6’sı derslerde bazen &33,8’i ise çoğunlukla konsantre sorunu yaşadığını belirtmiştir. Buna yönelik diğer soruda belirtmiş olduğumuz ‘öğretmenin konuşma biçimi derse odaklanmanızı etkiliyor mu?’ sorusuna katılımcıların %58,9’ u her zaman yanıtını vererek eğitimcinin etkili konuşmasının, konuşma biçiminin öğrenciyi nasıl etkilediğini göstermiş bulunmaktadır.
3.     Bir diğer konu ise öğretmenin öğrenciye karşı yaklaşımı ve kullandığı üslubun önemi. Sürekli sert, despot bir şekilde öğrenciyle iletişim kurmak mümkün değildir. Öğrencilere karşı yapıcı bir üslupla yaklaşmak özellikle yedi-on bir yaş dönemi çocuğunun kişilik açısından başarıya karşı başarısızlık döneminde olduğunun bilinmesi; öğrenciye akademik ve sosyal başarısı konusunda sürekli olumlu mesajlar göndererek, sen yapasın, bugün daha iyiydin, çalıştın ve başardın, denemeye değer, sana güveniyorum, yapacağını biliyorum vb. mesajlar ile öğrencinin başarıya karşı motive olmasına destek olunması gerekmektedir. Bunların aksine öğrenciye kırıcı bir üslup ile yaklaşıp her başarısızlığı karşısında ona başarısızlığını yansıtmak, öğrenme isteğini kırmak kendisinin başarısız olduğuna inanmasını ve ben tembelim algısının onda yerleşmesine neden olur. Aldığı bu olumsuz mesajlar nedeniyle öğrenilmiş çaresizlik başlar ve öğrenci kendini başarıya karşı kitler gayret göstermez, emek harcamaz. Motivasyon insanlara her zaman iyi gelir. İsteğin artmasıyla doğru orantılı olarak verimlilik ve başarı da artar.
4.     Proje konusuyla bütün olarak ilgili olan ‘Öğretmenin konuşma biçiminin derse odaklanmanızda etkisi var mı?’ sorusunda elde edilen verilere göre doğrudan ilgisi olduğunu göstermektedir.
5.     Öğretmenin üslubu, bilhassa öğrencinin sorunlarıyla ilgilenirken yapıcı olması öğrencilerle olan iletişiminde önemli bir unsur olduğu anket sonucunda da belli olmuştur.
6.     Anketten çıkan sonuçlar eğitimcinin jest ve mimiklerini doğru bir şekilde kullanabilmesi yönündedir.
7.     Güven öğretmen ve öğrenci arasındaki önemli bağlardan biridir. Sonuçlarda zaten bu yönde çıkmıştır.
8.     Çıkan verilere göre öğrencilerin büyük bir çoğunluğu (178 kişi) %81,3 ‘Hiçbir zaman’ yanıtını verirken (28 kişi) ‘Nadiren’, (4 kişi) %1,8 ‘Bazen’, (7 kişi) %3,2 ‘Çoğunlukla’ ve (2 kişi) %0,9’luk bir oranla Her zaman yanıtını vermiş, yüzdelik dilimi az bile olsa  ‘Her zaman’ diyen kitlenin karşısında görmek istediği öğretmen tekdüze bir ses tonuyla ders anlatması yönünde olabiliyormuş.

ÖNLEM AL

Proje geniş kapsamlı olduğu için PUKO döngüsünün uygula basamağı da sanki eğitimciler Diksiyon Eğitimi almış, değerlendirmeye tabii tutulmuş olarak yapılmıştır. Projenin gerçekten uygulanabilmesi için YÖK gibi üst düzey kurumlarla görüşülmesi gerekli izinler alınabilmesi gerekmektedir. Ben projemde maalesef bu konuda sorun yaşadım.




 

KAYNAKÇA


´ Gökalp.İ.(2009). İlköğretim okulları için öğretmen el kitabı. İstanbul : Akis Eğitim
´ Erol, K.(2008, Ağustos). Eğitimde kalite arayışları ve eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılması. Sosyal Bilimler, 21.
´ Şişman, M. (2002). Öğretim liderliği. Ankara: Pegem
´ Erdoğan, İ. (2000). Okul yönetimi ve öğretim liderdiği İstanbul: Sistem
´ Baştan, S. (2009). Etkileşimli iletişim tasarımı Ankara: Nobel
´ Çağlar, K. (2017) Herkes için etkili iletişim stratejileri Ankara: Adalet
´ Mevlüt, G.(2014). İlkokul öğrencilerinin etkili öğretmen hakkındaki düşünceleri YYU Eğitim Fakültesi XI, 1, 114-128
´ Ulusoy, Yılmaz. (2011, 1 Temmuz). Konuşmanın da adabı vardır… Erişim tarihi: 1 Aralık 2015,
´ Tatar, Mustafa (2004, Haziran). Etkili öğretme. Erişim tarihi: 14 Aralık 2015,
´  Altun, Ebru. (2012, 23 Ekim). Soru işareti adam. Erişim tarihi: 13 Aralık 2015,

 Keywords: #egitim #education #egitimdeteknoloji #diksiyonegitimi #egt #desing #blog #egitim #teknoloji

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAVRAM KARİKATÜRLERİ

KAVRAM KARİKATÜRLERİ a.       Kavram Karikatürü nedir? “Kavram karikatürü” terimi, spesifik bir bilimsel kavramla ilgili görüşlerin karikatür biçiminde sunulması anlamına gelir. Kavram karikatürleri, her bir karikatür karakterinin günlük yaşamdaki bir olaya ilişkin farklı bakış açılarını savunduğu ilgi çekici ve şaşırtıcı karikatür biçimindeki çizimlerdir (Keogh & Naylor, 1999a; Martinez, 2004). b.      Kavram Karikatürü ile Normal Karikatür Arasındaki Farklar Kavram karikatürleri yapısal açıdan bilinen karikatürlerden farklı bir formatta olup içerisinde mizahi ve abartılı unsurları barındırmamasına karşın olay ve karakterlerin çizgiler ile anlatılıyor olması onlara karikatür özelliği yüklemektedir. Genellikle üç ya da daha fazla karakterin günlük bir olay hakkında karşılıklı soruları ya da fikirleri konuşma balonları biçiminde sunulmaktadır. Karikatürlere konu olan günlük olaylar fizik konularının uyarlamaları biçimindedir. Karakterlerin fikirleri eşit statüde ortaya konm

PSİKOMOTOR ALAN BASAMAKLARI

PSİKOMOTOR ALAN BASAMAKLARI PREZİ SUNUM PROGRAMI Algılama: Hedef: Prezi sunum programını tanıyabilme, diğer haritalardan ayırt edebilme. Davranış : Prezi sunum programını tanır, diğer sunum programlarından ayırt eder. Kurulma Hedef : Prezi sunum programını kullanmaya hazır halde olabilme Davranış : Prezi sunum programını kullanmaya hazır halde olur. Kılavuzlama Hedef: Prezi sunum programını eğitim eşliğinde kullanabilme Davranış: Prezi sunum programını eğitim eşliğinde kullanır. Beceriye Dönüştürme Hedef: Prezi sunum programını tek başına uygun nitelikte kullanabilme Davranış: Prezi sunum programını tek başına uygun nitelikte kullanır. Duruma Uydurma Hedef: Prezi sunum programını Powerpoint programı eşliğinde kullanabilme Davranış: Prezi sunum programını Powerpoint programı eşliğinde kullanır. Yaratma Hedef :  Yeni bir sunum program geliştirme Davranış: Yeni bir sunum programı geliştirir.  Keywords: #egitim #education #egitimdeteknolo

NOMİNAL GRUP TEKNİĞİ NEDİR?

NOMİNAL GRUP TEKNİĞİ NEDİR? Nominal grup tekniği; problem çözme tekniklerinden birisidir. İnsan görüşlerine ve yargıya dayalı  olarak problemin çözümü elde edilmektedir. Subjektif yaklaşımdır, kalitatif bir metottur. Üretim planlamada taleplerin tahminlerinin yapılmasında kullanılan sübjektif yöntemlerden biridir. Beyin fırtınası yada bir başka şekilde üretilen çok sayıda görüşü eşit katılımı sağlayarak önem sırasına göre sıralamaya nominal grup tekniği denir. Bu teknikte grup üyeleri arasında etkileşim oranı oldukça düşüktür. Bir grubun hızlı olarak karar birliğine varması için kullanılan hem düşünce oluşturma, hem de konsensus geliştirme yöntemidir. Düşünce oluşturma aşaması sessiz beyin fırtınası biçiminde gerçekleşir. Bu tekniğe nominal denmesinin nedeni, grup üyeleri arasında etkileşimin çok az olmasıdır. Bir  takım, herhangi bir konu hakkında karar vermediğinde bu teknik kullanılır. “Nominal Grup Tekniği”nin en önemli özelliği, katılanlar arasında tartışmalara ve ger